Afganistan’da yaşanan sel ve deprem afetlerinin yıkıcı etkileri, bölgedeki insani krizi her geçen gün daha da derinleştirdi. Evlerini kaybeden ve temel ihtiyaçlara ulaşmakta güçlük çeken insanların durumu acil yardım gerektiren bir noktaya ulaştı.
Evleri zarar gördüğü için çadırlarda yaşam mücadelesi veren kardeşlerimiz, barınma, gıda ve hijyen malzemelerine erişim konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Bu durum, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar için hayatı daha da zorlaştırdı.
Bu acil ihtiyacı hafifletmek için AFAD aracılığıyla Afganistan’a doğru yola çıkacak olan iyilik tırına biz de destek veriyoruz. Kardeşlerimizin en temel ihtiyaçlarını karşılamaya destek olmak adına gerekli malzemeleri yükledik.

Gazze’de evlerini kaybeden siviller için Hak İnsani Yardım Derneği olarak 20 bin metrekarelik alanda büyük bir çadır kent kuruyoruz. Ankara Şube Başkanımız Ümit Bakır, projenin detaylarına ilişkin Polatlı Postası'na özel açıklamalarda bulundu.
Gazze’de devam eden ağır saldırılar ve yıkımın ardından evlerini kaybeden siviller için kapsamlı bir çadır kent çalışması yürütüyoruz. Barınma, sağlık, eğitim ve ibadet alanlarını kapsayan geniş bir insani yardım organizasyonunu bölgede eş zamanlı olarak hayata geçiriyoruz. Ankara Şube Başkanımız Ümit Bakır, çadır kent çalışmalarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
DÜNYA SAVAŞLARINDA KULLANILAN BOMBALARDAN DAHA FAZLA BOMBA ATILDI
Gazze’de yaşanan yıkımın tarihte benzerine az rastlanır seviyede olduğunu belirten Ümit Bakır, bölgenin 7 Ekim’den bu yana ağır bombardıman altında kaldığını ifade etti. Saldırıların büyüklüğüne dikkat çekerken şu sözleri aktardı:
"Gazze şu an çok ciddi bir kriz bölgesi. Afet ve savaş koşullarının aynı anda yaşandığı bir yer. 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yaklaşık 100 bin ton bomba atıldığı ifade ediliyor. Bu miktar, bazı dünya savaşlarında kullanılan bombalardan bile fazla."
"7 EKİM'DEN ÖNCE GAZZE'DE HAYAT DEVAM EDİYORDU"
Gazze’nin yüz ölçümünün küçük, nüfusunun ise çok yoğun olduğuna dikkat çeken Bakır, saldırı öncesi bölgedeki sosyal yaşamın düzenli bir şekilde sürdüğünü belirtti. “7 Ekim’den önce Gazze’de hayat devam ediyordu. Pastaneler, kafeler, limana bağlı ticaret ağı, temiz su erişimi vardı. Ancak saldırılarla birlikte tüm bu imkanlar yok edildi” dedi.
Bakır, yıkımın boyutuna değinerek 67 bin kişinin hayatını kaybettiğini, bunların 20 bininin çocuk olduğunu, önemli bir kısmının kadınlardan oluştuğunu belirtti. Ayrıca 56 bin çocuğun yetim kaldığını, Gazze’nin yüzde 90’ının tamamen yok edildiğini ve içilebilir suya erişimin neredeyse durduğunu aktardı.
GÜNDE 5 BİN KİŞİYE SICAK YEMEK ULAŞTIRIYORUZ
Sınır kapılarının kapalı olduğu dönemlere rağmen Gazze’deki yardım çalışmalarımızı sürdürdük. Bölgede üç ayrı noktada faaliyet gösteren aşevlerimizle günde yaklaşık 5 bin kişiye sıcak yemek ulaştırıyoruz. Bunun yanında enkaz kaldırma çalışmalarına da destek veriyoruz. “Gazze’nin yeniden imar edilmesi için mücadele ediyoruz. Dozerlerle enkaz kaldırma çalışmalarımız başladı” ifadelerini kullandı.
BİNLERCE KİŞİYE BARINMA SAĞLAYACAK DEV ÇADIR KENT PROJESİ
Planladığımız çadır kent, 20 bin metrekarelik geniş bir arazi üzerine kuruluyor. Afet koşullarına uygun olarak tasarlanan yaşam alanı, bin 500 ila 3 bin kişi arasında değişen bir nüfusu barındıracak kapasiteye sahip.
PROJENİN ÖNE ÇIKAN DETAYLARI
<ul>
<li>
Toplam 204 çadır kurulacak.
</li>
<li>
Her çadır 5-6 kişilik aileler için uygun, izolasyonlu ve su geçirmez malzemeden üretildi.
</li>
<li>
Alanda mescid, eğitim merkezi (okul), sağlık merkezi ve sağlık ocağı, banyo ve tuvaletler, mutfak alanı ve gıda depoları, çocuk oyun alanı ve sosyal faaliyet alanları yer alacak.
</li>
<li>
Enerji ihtiyacı güneş panelleri ve akü sistemleriyle karşılanacak, su ihtiyacı için su depoları kurulacak.
</li>
</ul>
Yaklaşık 500 bin dolarlık maliyete sahip bu proje, savaş bölgesinde insan onuruna yakışır geçici bir yaşam alanı oluşturmayı amaçlıyor.
“GAZZE’YE GÜNLÜK 800–900 TIR YARDIM GİRMESİ GEREKİYOR”
Bakır, Gazze’deki insani krizin en önemli sebeplerinden birinin yardım akışındaki kesinti olduğunu belirterek, “Gazze’nin günlük normal ihtiyacı 800–900 tır yardım. Ama şu an sadece 25–30 tır girebiliyor” dedi. Bu durumun açlık, susuzluk ve sağlık sorunlarını daha da derinleştirdiğini vurguladı.
"GAZZE İYİLEŞENE KADAR DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Gazze halkının yaşanan tüm acılara rağmen direnişini sürdürdüğünü belirten Bakır, Türkiye’deki STK’lar olarak bölgede iyileşme sağlanana kadar desteğimizi sürdüreceğimizi ifade etti:
"Allah’ın izniyle Gazze teslim olmadı. 7 Ekim Aksa Tufanı ile birlikte tüm dünya yaşanan zulmü açıkça gördü. Gazze de, Filistin’in tamamı da uzun süredir baskı altındaydı ancak bu süreçle birlikte gerçek yüz ortaya çıktı. Biz de Türkiye’deki STK’lar ve Türk halkı olarak Gazze tamamen iyileşene kadar desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz."

Gazze'deki savaşın yıkıcı etkileri, ateşkes sürecine rağmen her geçen gün ağırlaşmaya devam ediyor. Bölgede yaşanan insani krizin en belirgin boyutlarından biri ise gıda yetersizliği ve temel beslenme ihtiyaçlarına erişimde yaşanan büyük zorluklar olarak karşımıza çıkıyor.
Çadırlarda hayata tutunmaya çalışan kardeşlerimiz, düzenli gıdaya ulaşamamanın getirdiği ciddi sıkıntılarla mücadele ediyor. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar için sağlık sorunlarını artırıyor; günlük yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor.
Bu acil ihtiyacı hafifletmek için ekiplerimiz Gazze'nin farklı bölgelerinde kumanya dağıtımları gerçekleştirdi. Kardeşlerimizin en temel ihtiyaçlarından biri olan gıdaya ulaşmalarını sağlamak için çalışmalarımız sürüyor.
Yardım çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Gazze'deki kardeşlerimizin yanında olmaya ve onların acil ihtiyaçlarını karşılamaya kararlılıkla devam edeceğiz.

Dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alan Somali’de yaşayan kardeşlerimiz, uzun süredir çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Sağlıklı gıdaya ulaşamamak ve temiz suya erişimde yaşanan güçlükler, halkın günlük yaşamını ciddi şekilde etkiliyor.
Ülkede yıllardır süren çatışmaların oluşturduğu ortam da hayatı daha zor hale getiriyor. Bu koşullar, bölgede yardıma olan ihtiyacı her geçen gün artırıyor.
Bu nedenle, sizin bağışladığınız nafile kurban etlerini Somali’deki ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaştırdık. Bu dağıtım, onların günlük yaşamlarına katkı sağlayan önemli bir destek oldu.
Desteklerinizle Somali’deki kardeşlerimize ulaşmaya ve onların yanında olmaya devam edeceğiz.

Afrika’nın zorlu yaşam koşullarıyla mücadele eden yetim ailelere destek olmak için Çad’da süt keçisi dağıtımı gerçekleştirdik. Babasını kaybetmiş ve geçim imkânı olmayan ailelere biri dişi biri erkek olmak üzere bir çift süt keçisi teslim ederek hem beslenme ihtiyaçlarını karşılamalarına hem de kendi gelirlerini oluşturmalarına katkı sağlıyoruz.
Sürdürülebilir bir model olarak yürüttüğümüz süt keçisi projemizle, ailelerin düzenli süt üretimi sayesinde çocukların sağlıklı beslenmelerine destek olurken, fazla ürünleri satarak ekonomik olarak güçlenmelerini de amaçlıyoruz. Afrika’nın şartlarına kolay uyum sağlayan keçiler, düzenli süt verimi ve hızlı çoğalma özellikleriyle uzun vadeli bir geçim kaynağı sunuyor.
Dağıtımlarımızın ardından bağışçılarımıza teslimata ilişkin fotoğraf ve video kayıtlarını ulaştırıyoruz.
“Bir keçi, bin umut” diyerek çıktığımız bu yolda, siz değerli hayırseverleri de iyiliğe ortak olmaya davet ediyoruz. Birlikte bir çocuğun gülümsemesine, bir ailenin yeniden ayağa kalkmasına vesile olabiliriz.

Türkiye Diyanet Vakfı ile ortaklaşa düzenlediğimiz Uluslararası Gazze İnsani Yardım Zirvesi kapsamında, dünyanın dört bir yanından gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisiyle bir araya geldik. Bu anlamlı buluşmada, Gazze’de yaşanan insani krize yönelik mevcut çalışmalarımızı değerlendirme, yeni iş birliği alanlarını oluşturma ve ortak hedefler doğrultusunda dayanışmamızı güçlendirme fırsatı bulduk.
Zirve süresince, hem sahada yürüttüğümüz insani yardım faaliyetlerini paylaşma hem de gelecekte yapabileceğimiz ortak projeler üzerine istişarelerde bulunma imkânı yakaladık. Katılımcı kuruluşların tecrübeleri, önerileri ve katkıları sayesinde Gazze halkına yönelik yardım çalışmalarımızın daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesi için önemli adımlar attık.
Zirvemize katılım sağlayarak bu anlamlı dayanışmaya güç katan tüm kardeş sivil toplum kuruluşlarına, destek veren kurumlara ve gönüllülere içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Birlikte hareket etmenin bereketine ve dayanışmanın gücüne inanarak, Gazze başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda iyiliği yaymak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.

11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde biz Hak İnsani Yardım Derneği olarak Ankara’daki gönüllülerimizle birlikte fidan dikim etkinliğine katıldık.
Yeryüzünü emanet olarak gören bir anlayışla, doğayı korumanın ve yeşertmenin bir ibadet bilinciyle yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu bilinçle bir araya gelerek fidanlarımızı toprakla buluşturduk, geleceğe nefes olduk.
Her dikilen fidanın, sadece bir ağaç değil; Allah’ın yarattığı canlılara, insana ve çevreye bir rahmet vesilesi olduğunu biliyoruz. Diktiğimiz her fidanla, hem doğaya hem de nesillerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzurunu yaşadık.
Bizler Hak İnsani Yardım Derneği olarak, insana hizmetin yanında, Yaratıcı’nın bize emanet ettiği dünyayı koruma görevimizi de sürdüreceğiz.

11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde biz Hak İnsani Yardım Derneği olarak Malatya ve Van’daki gönüllülerimizle birlikte fidan dikim etkinliğine katıldık.
Yeryüzünü emanet olarak gören bir anlayışla, doğayı korumanın ve yeşertmenin bir ibadet bilinciyle yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu bilinçle bir araya gelerek fidanlarımızı toprakla buluşturduk, geleceğe nefes olduk.
Her dikilen fidanın, sadece bir ağaç değil; Allah’ın yarattığı canlılara, insana ve çevreye bir rahmet vesilesi olduğunu biliyoruz. Diktiğimiz her fidanla, hem doğaya hem de nesillerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzurunu yaşadık.
Bizler Hak İnsani Yardım Derneği olarak, insana hizmetin yanında, Yaratıcı’nın bize emanet ettiği dünyayı koruma görevimizi de sürdüreceğiz.

11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde biz Hak İnsani Yardım Derneği olarak Kocaeli ve Hatay’daki gönüllülerimizle birlikte fidan dikim etkinliğine katıldık.
Yeryüzünü emanet olarak gören bir anlayışla, doğayı korumanın ve yeşertmenin bir ibadet bilinciyle yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu bilinçle bir araya gelerek fidanlarımızı toprakla buluşturduk, geleceğe nefes olduk.
Her dikilen fidanın, sadece bir ağaç değil; Allah’ın yarattığı canlılara, insana ve çevreye bir rahmet vesilesi olduğunu biliyoruz. Diktiğimiz her fidanla, hem doğaya hem de nesillerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzurunu yaşadık.
Bizler Hak İnsani Yardım Derneği olarak, insana hizmetin yanında, Yaratıcı’nın bize emanet ettiği dünyayı koruma görevimizi de sürdüreceğiz.

Peygamber Efendimiz’in “Sizin en hayırlınız, Kur’an'ı öğrenen ve öğretendir.” müjdesinden ilham alarak, Afrikalı kardeşlerimizin vahyin nuruna ulaşmasına vesile olmaya devam ediyoruz.
Çad’ın farklı bölgelerinde, Kur’an-ı Kerim’e ulaşmakta güçlük çeken Müslüman kardeşlerimize Kur’an-ı Kerim hediye ettik. Bölgede birçok çocuk, imkânsızlıklar nedeniyle ayetleri “luh” adı verilen tahta levhalara yazarak ezber yapmaya çalışıyor. Gerçek mushaflarla buluşan çocukların ve ailelerin sevinci ise görülmeye değerdi.
Gerçekleştirilen dağıtım programında gönüllülerimiz, Kur’an’larını teslim alan çocukların mutluluğuna ortak oldu. Çadlı kardeşlerimiz, destek veren tüm hayırseverlere dualarını iletti.
Desteklerinizle daha fazla kalbi vahyin ışığıyla buluşturmak ve Kur’an’a hasret kardeşlerimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ağrı Arama Kurtarma Ekibimiz, AFAD koordinasyonunda gerçekleştirilen akreditasyon sınavını başarıyla tamamlayarak önemli bir başarıya imza attı.
Uzun süredir özveriyle yürüttüğümüz eğitim, tatbikat ve hazırlık çalışmalarının sonucunda, AFAD tarafından uygulanan hem teorik hem de saha sınavlarını başarıyla geçtik. Böylece ekibimiz, resmî olarak afet sahalarında görev almaya yetkili arama kurtarma ekipleri arasında yerini aldı.
Bu süreçte arama, kurtarma, ilk yardım, iletişim ve koordinasyon gibi birçok alanda ekip ruhuyla gösterdiğimiz performans, bizlere büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Amacımız, afet ve acil durumlarda daha hızlı, profesyonel ve etkili bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşmak; insan hayatına dokunmak ve umut olmak.
Emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımıza, destek veren gönüllülerimize ve bu sürece katkı sağlayan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Hak Arama Kurtarma daima hazır!

Ankara Filistin Dayanışma Platformu’nun (ANFİDAP) çağrısıyla ÖNDER Ankara İmam Hatipliler Derneği’nde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, Gazze’ye destek amacıyla ortak bir basın açıklamasına katıldık.
Platform adına yapılan açıklamada, Gazze’nin büyük bir yıkımın ardından yeniden hayata tutunmaya çalıştığı vurgulandı. Açıklamada, “İsrail’in saldırıları şehirleri yok etti, binlerce masumun hayatını kararttı. Bugün sabrın, direnişin ve umudun sembolü haline gelen Gazze’yi hep birlikte yeniden ayağa kaldırmak zorundayız.” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca, Türkiye’nin arabulucu olarak katkı sunduğu 9 Ekim ateşkesinin, Gazze için bir nefes alma imkânı sağladığı belirtilerek, ANFİDAP çatısı altında Gazze’nin rehabilitasyonu ve yeniden inşası için geniş kapsamlı çalışmaların sürdüğü aktarıldı.
Bizler de HAK İnsani Yardım Derneği olarak, bu dayanışmanın bir parçası olmaktan onur duyuyor; barınma, sağlık, eğitim, gıda ve psikososyal destek başta olmak üzere Gazze halkının ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Gazze’nin imarının yalnızca taş üstüne taş koymak değil, umutları yeniden inşa etmek anlamına geldiğine inanıyoruz. Türkiye genelindeki gönüllülerimiz, kurumlarımız ve paydaşlarımızla birlikte, insan onuruna yakışır bir yaşamın yeniden tesis edilmesi için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.
Biz HAK İnsani Yardım Derneği olarak, Gazze’nin yeniden inşasında aktif rol almayı, mazlum Filistin halkının yanında olmayı ve Gazze’yi asla yalnız bırakmamayı sürdüreceğiz.

KURUMSAL

İletişim